OArkadaşlar internet aleminde her platformun ya otomobil ve ya sohbet kısmında çokça sorulan dile getirilen bizim de hayallerimizi süsleyen bir konuyu daha ele almışlar. Teknik olarak da izah edilmiş hüsranla sonuçlanan bir hikaye de mevcut buyrun hep beraber göz atalım olaylara.

Gürcistan’dan araba satın almak şüphesiz son zamanların en çok merak edilen konularından bir tanesi. Bilindiği üzere ülkemizde otomobillere uygulanan ciddi bir vergi söz konusu. Özellikle de 1600cc üzeri araçlar için, gerek satın alırken gerekse de yıllık olarak ciddi bir miktarda vergi ödemeniz gerekmekte. Hal böyle olunca birçok kişi vergisiz olarak otomobil almanın ve kullanmanın yollarını arıyor. Bu yöntemlerden bir tanesi ve şu sıralar en popüleri de şüphesiz Gürcistan’dan araba satın almak diyebiliriz. Biz de çok merak edilen bu konuyu araştırmalarımız sonunda sizlere izah etmeye çalışacağız. Takipçilerimizin eklemek istedikleri noktalar varsa mutlaka bekliyoruz.

Öncelikle Türkiye’ye araç getirtebileceğini söyleyen kişilerin, Gürcistan’da satılan araçlarını ve fiyatlarını inceleyelim.



Gürcistan araba fiyatları



Tablomuzdaki fiyatlar Türkiye’ye araç getirebileceğini belirten kişilerin belirttiği fiyatlar. Biz bu araçların Gürcistan piyasasındaki fiyatlarını da merak ettik ve araştırdık. Gürcistan piyasasında emsal ikinci el araçların, yukarıdaki listedeki fiyatlarının yarısından biraz pahalıya listelendiğini gördük. Araya %10 civarında pazarlık payı da koyarsak araçların normalde yarı fiyatına satıldıklarını söyleyebiliriz. (www.autopapa.com ve www.myauto.ge sitelerinden ikinci el araç ilanlarına bakılabilir.)

• Gürcistan’dan Kendi Üzerinize Otomobil Almak
  

• Otomobili Türkiye’ye Getirme
  

• Gürcistan’a geri götürüp satma
  

1. Aracın plakasını değiştirip, devredip tekrardan aynı maceraları yaşamak
   
   
2. Aracı yok pahasına satmak
   
   
3. Aracı yok pahasına takaslayıp bir başka araç ile aynı maceraları yaşamak
   

• Yurt dışından getirdiğiniz aracınızın sigortasını fahiş fiyatlara yaptırmanız gerekecek
  
  
• Gürcistan’a geri götürdüğünüz zaman araç sizin üzerinize olmadığı için onların verdiği fiyatı kabul etmek durumda kalacaksınız ve aldığınız fiyatın 10’da 1’inden bile düşük olabilir.
  
  
• Hak iddia edebileceğiniz hiçbir belge olmadığı için husumet olması durumunda sizi polise bile şikayet edebilirler.
  

• Bu konudaki Gürcistan mevzuatı
  

• Bu konudaki Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı
  

Merhabalar,

2007 Aracımda P1410 diye gördüğümüz bir hata kodu çıkıyor. Yabancı forumlarda sekonder hava valfinin takılı kalmasıyla ilgili bir problem olarak gözüküyor. Yarın sabah gidip temizliğini yaptırıp devamına bakacağım.

Bu sorun başına gelip sonra çözüm bulan arkadaşlardan tecrübelerini almak isterim.

Aracım LPGli bunun bu valfle pek ilgili olduğunu düşünmüyorum sadece LPG ecusu arıza çıktığı gibi siliyordu ben de arıza çıkınca hemen benzine geçip ustama gidip kodu okudum.

Ayrıca yabancı forumlarda bu valfin iptali ve ilgili emir kodunun ECUden silinmesiyle ilgili yazılar da vardı yağmur altında biraz evhamlı bir şekilde çok hızlıca tarama yaptım. Net bilgisi olan arkadaşlardan çözümleri duymak isterim.

Sevgiler

Orhan

Merhabalar,

Aracımın sol ön cam motoru daha önce göbekten kaydırıyordu ufak bir kaynakla sorunu geçici çözdük şimdi cam açılırken katır kutur ses geliyor o yüzden camı açamadan sorun çıkmasın diye kapadım. Sökmeden de sorunu tam göremeyeceğiz ama tahminim motor gitti gidecek.

Parçanın kodu: 61188SA011. Bu parçanın mudaili var mı? Mesela internette farklı devir/dakika (rpm) çeşidinde alternatifler var bunlar uyar mı?

https://www.kartalotomasyon.com.tr/Reduk...els=9774-2

Mesela burada 110rpm ve 60 rpmlik modeller var.

Bunun dışında kömürü ya da başka parçasını değiştiren birileri var mı? Forumlara baktığımda çok dağınık ve net olmayan cevaplar var. Burada alternatifleriyle son haline ulaşabilir miyiz?

Bana net bir bilgi verebilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.

Kolaylıklar,

Orhan

Herkese merhabalar kısa süre önce alt takımdan ses gelme diye konu açmıştım dış aks kafası siparişi verdim malzemeleri bekliyorum nasipse çarşamba gelecek İnşaallah.Aks değişimi yapılacakken rutin bakımını da yaptırayım istedim.Bu arada şunu fark ettim araç motorunda yağ çubuğunun bulunduğu tarafta hafif yağlanma fark ettim ustaya sorduğumda sıkıntılı bir durum değil dedi fakat kafama takıldı.Aracım 2007 model atmosferik şu an 135 binde yaklaşık 25 bin km dir lpg li kullanıyorum lpg prins marka.Rutin bakımda kullanacağım bu km deki araca konulacak yağ ne olmalı daha önceki bakımda yanılmıyorsam 10/40  koyulmuştu.Motordaki terlemenin sebebi ne olabilir.Son zamanlarda da arızalar üst üste gelmeye başladı hadi hayırlısı diyelim.

2007 model 1.5 sportwagon İmpreza aracımı 2 ay önce Ankaradan aldım .
Hem internetteki araştırmalarım hemde İzmirdeki Subaru Ustasının önerisiyle İzmirde Atiker Grand Obd motajı yaptırdım .
Araç Lpg montajından çıktıktan sonra standart yağ bakımı için  ustaya geçti . Araçta Km( 205 000 ) sinden dolayı dolayı bir miktar yağ eksiltme mevcuttu. Bizde takip için drek yağı değiştirdik.
İlk gün araç geç marş almaya başladı ya da marş aldığında devir düşüp ben gaz verdiğimde kendini topluyordu .
Çözülür önemsiz bir şey diye düşündüm.
Sonrada öncelikle manifolt sökülmeden montaj yapıldığı için çapaklarla ilgili bir problem yaşadım .
Motordan beklenmedik bir ses geldi , hatta aracı çekici ile sanayiye götürdüm.
Fakat bir kaç dakika sonra ses kesildi. Oh be atlattık derken en başta yaşadığım problem büyümeye başladı .
Diyelimki araçla kısa yada uzun mesafe yol yaptıktan sonra aracı park ediyorum .
Hemen tekrar marş basarsam hiç bir problem olmuyor .
Fakat yaklaşık 15 dk ve daha fazla beklersem tekrar marş problemi yaşıyorum.
En başta Usta araçta kompresyon düşüklüğü olabileceğini söyledi . Motor açılacak gibi ifadelerde bulununca sorun gözümde büyüdü .
Fakat sistemde her türlü mekaniksel ve yazılımsal test uygulandı . Herşey normal seviyelerde görülüyor . Kompresyon testindede bir sıkıntı çıkmadı .
Lpg montajı gözden geçirildi , nerdeyse tüm parçalar değiştirildi fakat bir türlü problem çözülmüyor .
Yaklaşık 2 haftadır bu problem ile uğraşıyorum .
En son lpg sistemi benzinden ayrıldı ve araç direk Gazla Çalıştır ayarı ile ayarlandı . bu ayarda ilk marşta geçde olsa alıyor ama yine problemli .
Önerilerinizi bekliyorum .

Uzun yıllar Mazda kullanan biri olarak şu sıralar İmpreza 1.5 SportWagon kullanmaktayım .
38 yaşında Bilgi Teknolojileri üzerine İzmirde çalışıyorum .
Adım Onur  ,
Tüm forumdaşlara selamlar.

Merhabalar sayın subaruturkiyeforum üyeleri,

Öncelikle Selamün Aleyküm diyorum ve nasılsınız diye sormak istiyorum? Şimdi biz nitro37 hocamla beraber forum arkasında baya bir uğraşıyoruz. Ancak ne kadar hata gidersek de gözümüzden kaçan oluyor tabi ki insanlık hali Ben ve nitro37 hocam biraz "burayı nasıl yapsak" vs. tarzı düşüncelerden beyinlerimizi yaktık Sizlere soralım istedik. 

Forum için önerilieriniz, düşüncelerinizi alabilir miyiz? "Şurası şöyle olsa daha iyi olur" vs. gibi aklınıza ne gelirse yazarsanız seviniriz, tabi ki biz de yapmaya çalışacağız

Herkese iyi forumlar dilerim

Arkadaşlar. 2004 Forester XT aracım için 1700 tl civarında kasko ücreti çıkıyor. Kapsamları baya geniş. Sel yangın çalınma arıza durumunda 1 ay araç kira vs vs uzayıp gidiyor. Daha yaptırmadım ancak kısa zamanda yaptırmayı düşünüyorum. Firma ak sigorta idi yanlış kalmadıysa aklımda.

Facebook sayfamızın kapak resmidir.






Facebook  sayfamızın profil resmidir. Başka yerde aramayın


Merhaba arkadaşlar. Sosyal medya hesabının kullanımıyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. 
Forumumuzun sosyal medya hesabı olarak henüz sadece facebook sayfası var. Oda kurulalı fazla olmadı. Gerçi forumumuz kurulalı da fazla olmadı. O noktada gayet başarılı olduğumuzu not edelim.
Asli gayemiz forumu güçlendirmek. Bu da iki şekilde söz konusu. Yeni konular açmak çözüm üretmek ve de üye sayısını artırmak. Aslında üye sayısı önemli değil; Sonuçta reklam almıyoruz, sponsor kabul etmiyoruz,arkamızda kimse yok. Ve de kimseye minnetimiz yok.
Bu durumda neden üye sayımızı artırmak ve daha fazla insana ulaşmak istiyoruz? Yaptırım gücümüzü artırmak için. Bir yerde yanlış yapıldığında karşısında dura bilmek için. Yanlışı ifşa edebilmek için ve üyelerimizin ve üye olmasa bile camiada insanların yanlış uygulamalara maruz kalmaması için. Yakın zamanda üyelerimizden birisinin yaşadıkları örnekte olduğu gibi. Çok sayıda  okuma aldı o olay ve herkes oradaki malum servisi öğrendi.Bu arada servislerde bizi izliyorlar bilginiz olsun.
Hal böyle olunca sosyal medya hesabımız forumun dışarı açılan pencerelerinden bir tanesi. Orayı ziyaret eder yorum beğeni eleştiri vs katkıda bulunursak daha fazla potansiyel  insana ulaşırız. Çevremizde  subaru ile ilgisi olan, olma potansiyeli olan, farklı araç kullanıpta yine de yer almak isteyen arkadaşlarımızı davet edebiliriz. Sosyal medyanın o şekilde bir olanağı var. 
Amaç forumu oraya taşımak değil; facebook sayfasını Subaru  Türkiye Forum u tanıtmak için kullanmak. 
Her  daim geçerliliğini koruyan sözle bitireyim. Güç birlikten doğar.

Merhaba arkadaşlar ben Ebubekir Şener bende sizler gibi yıllar önce subaruya gönül verdim ve hatta ilk subaru Facebook grubu olan subaru fun club tr yi kurdum ama maalesef ailevi sorunlardan dolayı 3 yil ilgilenebildim sonra 2 grup birleşti vs Subaru Türkiye oldu herkese selam olsun forumu kuran arkadaşlari tebrik ediyorum...

Tarih 11 Ocak 2017 itibariyle Subime sahip oldum..İzmir'den Antalya'ya geliş önemliydi sanki ilk kez araç alıyormuş heyecanımı unutamıyorum.. Neredeyse bütün yol boyunca "Nitro37" telefonla bana eşlik etti sağolsun.. Denizli sonrası tırmanmaya başlıyorsunuz Antalya'ya gelmek için.. Dolayısıyla ciddi bir kar ve buzla karşılaştım..Ve Subime ilk kez aşık olduğum performansı yaşadım. Sağa sola çekmiş araçlara kar küreme makinesi gibi yola devam edişimdeki haz anlatılmaz yaşanırdı..
İlk motor arıza lambam Korkuteli'nde yandı..Nitro37 fakir veya zengin karışımdır rakım farkından dolayı dedi Antalya'ya iner inmez sanayide soluğu alıp arızayı OB2'de tespit ettirdiğimde aynen Mehmedin dediği çıktı.. Sonrasında Subimin servis kayıtları için Subaru servise uğrayıp 26 sayfa bakım geçmişi olduğunu öğrenince sevindim. 
Subim de daha sonra "at temp oil" ikazını veren arıza ile karşılaştım.. Bayağı bir problem yaşattı bana.. Yine "Nitro37énin tespiti ile şanzıman yağını filtresi ile birlikte değiştirerek problemi sorunu sıfırladık..
Daha önce LPG bağlanmamış ben de bağlatmayı düşünmüyordum.Ancak mevcut haliyle binmek acıtan bir zevke dönmeye başladı.. 
Burada bütün tespitlerine katıldığım üyemiz "Cherkess"in de dediği gibi"Aracımı ilk aldığımda benzinliydi alır almaz aynı hafta hemen LPG taktırdım. Çünkü gerçekten benzinle XT yi beslemek zor yani en azından uzun yolda "sakin kullanabileceğinize güveniyorsanız (çünkü gerçekten insanı gaz pedalına basmaya zorlayan bir performansa ve kullanım keyfine sahiptir) sıkıntı olmaz da şehir içi baş etmek bir sabit gelirli için zor." prince vs12 sistemini aracıma uygulattım..Net maliyeti 4bin tl. oldu..Sistem ne olursa olsun mesele onu bağlayan işçilikte düstürunu dikkate almanın faydasını yaklaşık bir yıldır yaşıyorum..LPG uygulama işi net 2 gün sürdü..Antalya Prince bayii HBO otogaz İbrahim Gökkaya'yı anmadan geçemeyeceğim..
Subimin ağır arazi offroad aracı olmadığının farkındayım gerek yaklaşma açısının az oluşu gerekse yerden yüksekliği sebebiyle..Ama kum çamur ve karda extrem araçlara bile taş çıkaran bir özelliği de var.. Kumdan çıkamayan land rover a bile çekici hizmeti vermişliğimiz oldu..

Yanılmıyorsam Kasım 2016 ortalarında durduk yere suv ve 4 çeker sevdam depreşti..bu zamana kadar yaklaşık 64 araç tecrübem oldu..Çok al/sat yaptım bir dönem..sayı ondan kabarık..halen de kasa modelini hiç sevmediğim dustera karar verir gibi oldum..Daha fazla öğrenmek ve sevebilme ihtimalim olsun diye de klüblerine forumuna falan üye oldum..Ne yaparsam yapayım ısınamadım..Subaru markası ise hep bildiğim, sahiplerine gıpta ettiğim ama sahibi olmaya cesaret edemediğim bir markadan öte değildi..Dusterı sevme çabalarım devam ederken ("0" modelini alacağım bu arada) nerden nasıl oldu bilmiyorum Subaru fikri canlandı kafamda..uzunca bir süre malum siteden fiyatlarını araştır falan derken yine bir zamanlar oldukça iyi olan bir subaru form sitesine üye olup ne nedir nasıldır bir bakayım diyerek genlerime ilk subiyi enjekte etmiş oldum.. Orada halen de arkadaşım dostum olan güzel insan "nitro37" Mehmet beyle tanıştım..Evet herkes yardımcıdır..yardımı sever millet olarak zaten temel özelliklerimizden biridir ama bu durum nitroda aşırı..Bu kadar mı yardımcı olur bir insan?..adamla konuştukça rüyalarımda falan forester kullanmaya başlamıştım (abartı)  uzunca bir süre uygun 2005xt arayış sonucunda yine malüm siteden İzmir'de bir galeride 375 gündür hayatıma zevk katan Subimi buldum..Nitronun da uzaktan incelemesi ile olurunu alınca,Güzel İzmir'in 18 yıl sonra ilk kez kar ve buzla karşılaştığı gün 7 yıldır kahrımızı çeken elma şekerimiz Kia Picanto (Eşimin aracı) ile gidip takas ettim.

2017 forester im var.Yeni subarucuyum.Herkese selamlar.

Herkese merhaba
Aracım 67500 km de lpg siz benzinli otomatik vites XV. Bugün İstanbul trafiğinde 1,5 saat kaldıktan sonra motordan değişik bir ses geldiğini ( dizel motor çalışır gibi ) fark ettim ama daha önce kullandığım hiç bir arabada bu sorunu yaşamadığım için yoluna devam ettim. Biryerde 20 dakika gibi alışveriş molası verdikten sonra yaklaşık 4 km ses olmadan yoluma devam ettim ama daha sonra ses tekrar başladı ve bu sesi kaydedip Bostancı'da Subaru servisi olan arabanın daha önceki bakımlarını yapan ustaya gönderdiğimde motor yatağı sorunu olduğunu söyledi. 60 bin bakımı ağustos ayında 0/W20 yağ kullanılarak orijinal Subaru yağ filtresi kullanılarak yapılmıştı.
Konuyla ilgili bilgisi olan herkesten yardım rica ediyorum. Ekte videoyu ekledim
Tşkler

İzlerken esas oğlanın çektiği çileye kayıtsız kalmak mümkün değil. Şu an o japon çavuşu parçalayasım geliyor

https://www.hdfilmcehennemi.com/boyun-egmez-izle/

Öncelikle kusura bakmayın, ilk kez böyle şeyler yapıyorum. Subimle kar, çamur ve su içinde biraz debelendim... :sick: Sonlara doğru olayı kavramaya, aracımı kontrol etmeye başladım.  Zemin çok elverişli değildi dolayısıyla ancak bu kadar oldu, zamanla daha iyi hareketler yaparım diye düşünüyorum...  Hatalarım varsa görmeyin lütfen  :shy: :shy: :shy:

Dün gece yağan yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle bugün Sivas'ta okullar tatil edildi. Öğrenci karnelerini imzalamak için okula gitmek durumundaydık ve gittik. İnsanın Subaru'su olunca kar kış eğlenceye dönüşüyor... Önceki aracım 2010 Legacy ile tırmandığım yerleri (VDC olmadığı için) "Foresterımla tırmanabilir miyim?" diye düşünürken bir an bile endişe yaşatmadan beni zirveye taşıdı 

Arkadaşlar internette gezerken karşılaştığım dikkatimi çeken ilginç bir konuyu daha sizlerle paylaşmak istedim.
Konuya geçmeden önce belirtmem gereken bir durum daha var bazı LPG kitleri de rakımdan oldukça etkileniyor aracın performansında ciddi düşüşler yaşatabiliyor arıza lambası yakabiliyor ve stop etmeye kadar giden durumlarla kullanıcıları karşı karşıya bırakabiliyor. Bunu da buraya iliştirip konumuza geri döneyim. Keyifli okumalar.



Oldukça merak edilen ” Rakım performans ve tüketimi etkiler mi? ” sorusu aslında teknik bir konu ve fizik kuralları ile güzel bir şekilde açıklanabilir. Ayrıca birçok farklı parametreye de bağlı. Geçtiğimiz günlerde Ankara-Sinop arasında yaptığımız bir seyahat sırasında yüksek bir yer ile deniz seviyesi arasında motor performansı ve tüketiminde ne derece değişim olacağını merak ettik ve gidiş-dönüş esnasında performans farkını hislerimiz ile tüketimi ise yol bilgisayarı ile kontrol ederek teknik bir analiz yapmaya karar verdik. Bizde takipçilerimizin ilgisini çekeceğini düşünerek bu farkları olabilecek en kısa ve anlaşılır bir şekilde size anlatmaya karar verdik. 


Başlangıç noktamız olan Ankara/Merkez ile Sinop/Merkez arası yaklaşık 450km. Ankara’da ortalama rakım ise yaklaşık 900 metre. Sinop ise deniz seviyesinde bulunuyor ve bu nedenle de rakım 0 (Sıfır) metre olarak alabiliriz. Yani gidişte 900mt aşağıya iniyoruz dönüşte ise 900metre yukarıya çıkıyoruz. Aracımız ise 2015 model, turbo-dizel motora ve otomatik şanzımana sahip bir pikap. Araçta 2 yolcu ve 2 büyük bavul bulunuyor. Yani toplam ağırlığımız yaklaşık olarak 2 ton diyebiliriz.

Yolculuğumuz yaklaşık olarak 5 saat sürdü ve sadece 15 dakika mola verilerek gerçekleşti. Hem gidiş hem de dönüş sırasında bu süre neredeyse eşitti. Ayrıca hava sıcaklığı da oldukça kararlıydı ve gerek gidişte gerekse de dönüşte önemli değişiklikler gerçekleşmedi. Kısacası sıcaklığın etkisi ihmal edilebilir diye düşünüyoruz.


Bazı zamanlar tek yol nedeniyle hız 60km/saat’e düşerken bazı zamanlar 120km/saat olarak gerçekleşti ve ortalama olarak 90km/saat hız ile yol alındı. Zaten alınan mesafe ve süre arasında bağ kurulursa yol bilgisayarının değeri elde edilebilir. Gidiş sırasında 900 metre olan rakım değerinden 0 (Sıfır) metreye indik ve ortalama olarak 9.0lt/100km değerini elde ettik. Dönüş yolunda ise yaklaşık aynı süre ve sürüş tarzı ile 9.7lt/100km değerini elde ettik. Yani dönüşte gidişe göre yaklaşık olarak %7.8 daha fazla yakıt tükettik. Bu fazla tüketimin önemli nedenlerinin ise aşağıdaki şekilde olduğunu düşünüyoruz.
Yol Eğimi

Bu fazla tüketimin ana nedeni olarak dönüş yolunda 900mt rakım seviyesinden yukarı doğru çıkmış olmamız gösterilebilir. Yol aynı, süre aynı ayrıca hız ve ağırlık olarak herhangi bir değişikliğimiz de bulunmuyor. Diğer taraftan gidiş sırasında inişlerin daha fazla olduğunu ve aşağı yönlü dik rampalarda motorun yakıt kestiği gerçeğini de unutmamak gerekir. Günümüz modern enjeksiyon sistemleri, ECU yani motor beyni ile yönetilir ve ayak gazdan çekildiği anda motora yakıt beslemeyi bırakırlar. Bu durumu araçta yol bilgisayarı var ise anlık tüketim değerinin sıfırı gösterdiğinden anlayabilirsiniz. Ancak burada önemli olan vitesin boşta olmamasıdır. Vitesin boşta olması durumunda yakıt tüketimi rölanti değerlerinde yani 0.5-1.0 lt/saat olarak gerçekleşir.


Diğer taraftan çıkışta oldukça dik, yukarı yönlü ve virajlı rampalar nedeniyle yakıt tüketimi değerleri oldukça yüksek değerlere ulaştı diyebiliriz. Sonuçta aşağı inişlerde ayak gazda değilken yakıt beslemesini kesen motor, tırmanma esnasında 20-25lt/100km anlık tüketim değerlerini görebilmektedir. Bu da tüketimin artmasının ana nedenidir.