Not: hikaye çok uzun fakat içinde bol miktarda vitamin ve mineral barındırmaktadır , herhangi bir yan etkisi yoktur.
Herşey sıcak bir yaz günü avm ye gitme kararımızdan sonra başladı. yaklaşık 60 km yol gittikten sonra avm otoparkına aracımı park etmek isterken direksiyonu çevirdim ve aracım sanki bir eşikten atlıyormuşcasına hareketler sergilemeye başladı, ( hissiyat : aracınızın sürekli yol butonu üzerinden atladığını hayal edin ) ve her atlamada gayet tok kararlı bir takkk sesi. İlk önce yol butonu üzerinden geçtiğimi düşündüm aracımı park ettim indim baktım yerde yol butonu yok gayet dümdüz otopark zemini.kendi kendime Allah Allah dedim bu neydi şimdi önemsemedim çıktım gezdim dolandım 3-4 saat sonra aracıma bindim çıkarken hiçbir problem yok. Anlık birşeydi dedim eve doğru harekete geçtim,evin önüne park için direksiyonu çevirdim ve yine o muhteşem hoplama ve tak tak sesi. Tamirciye gittim lifte aldık aracı aks lari diğer yürüyen aksamı kontrol ettik sıfır sıkıntı. Gündelik kısa mesafelerde hiçbir problem olmuyordu ve bende anlık bir durum olabileceğine kendimi ikna ettim.
İstanbul'a ailemi ziyaret için yola çıktım benzin istasyonuna giriş yaptım ve yine tak tak ,annemlerin eve geldim yine tak tak.
Artık aracımda ciddi bir problem olduğu kanaatine vardım.hemen subaru ustası araştırmasının ardindan Maslak oto sanayiye gittim bir Subaru özel servisine girdim durumu anlattım aldığım cevap "viskoz arızası"
(Not: ikamet ettiğimiz yerde gerçekten iyi niyetli mekanikten anlayan ustalarımız vardır hepimizin ama iş Subaru ya bakmaksa işte o zaman Subaru ustan olacak kesin )
Ustam " viskoz" nedir hayatımda hiç duymadım dedim.kaba taslak bana ne olduğunu anlattı, tamirini yapan kimsenin olmadığını yenisiyle değiştirmek gerektiğini, aracımı bu halde kullanmaya devam edersem daha büyük sıkıntılar yaşayacağımı söyledi. elinden bayramlıkları geri alınmış bir çocuk gibi hissettim kendimi.
(Not:viskoz hakkında bulduğum en anlaşılır açıklamaları ve kendi viskozumun fotoğraflarını aşağıda paylaşacağım)
Kendi evime döndüm ustamla beraber giydim tulumları şaft ı söktük şanzumanın arka kısmını ayırdık ve huzurlarınızda adeta minik yuvasında yavru kedi edasıyla uyuyan tatlı ve bir o kadarda şirin viskoz. Arkadaşı yerinden çıkardık koyduk masaya o bize bakıyor biz ona, bildiğin kapalı kutu pırıl pırıl duruyor,uzun bakışmaların ardından sökmeye karar verdik. arka tarafında bulunan kapağı açarak içini boşaltmaya başladık. İçinden garip çarklar enteresan plakalar, bir miktar suya yakın bir miktar yoğunluğu iyi bir miktarda pelte pelte olmuş sertleşmiş bir akışkan madde çıkardık. viskoz un dişlilerin de plakalarinda carklarinda hiçbir problem yoktu ama o sıvı madde her neyse onun bozulduğu aşikârdı.
Türkçe okunabilecek onlarca yazı makale okudum onlarca telefon görüşmesi yaptım sonuç sıfır. neydi bu madde ? Büyük bir hazineyi arıyor gibi hissettim kendimi...
Kabuğumu kırma vakti gelmişti artık viskoz yoktu şimdi onlar düşünsün dedim ve "viscous" "viscous coupling" "viscous coupling oil" "viscous coupling silicone" şeklinde aramalar yapmaya başladım.
İzledigim videolarda adamlar evlerinde viskoz söküyor yanlarına boya fıçısı gibi buyuk kovalarla silikonu koyuyor adeta kızarmış ekmeğe tereyağ sürer gibi viskozun içine o maddeyi sürüyorlardı, artık çıldırma noktasına gelmiştim ki sonunda maddenin ne olduğunu buldum Hiçbir yerde adı geçmeyen Türkiye'de tamiri yapılmayan viskoz larin müsebbibi kimsenin bilmediği ( kendi kuruntum ) o madde
" Polydimethylsiloxane"
Sonunda viskozun içinde yaklaşık 100 ml kadar olduğunu öğrendiğim o silikon maddeyi bulmuştum. Ama sevincim çok uzun sürmeden yeni bir problem ortaya çıktı " cst " nedir bu cst
Cst :viskozitenin, sıvının yoğunluğuna bölünmesi ile elde edilen kinematik viskozitenin birini
Japon muhendilslere bir yandan hayranlık duyarken diğer yandan sanki karşımda duruyorlarmiscasina bağırıyor çağırıyor azarliyordum sizin yapacağınız isin diye başlayan cumlelerin sonu gelmiyordu..
dikkatli okumalar ve izlemelerden sonra Önümde 3 şık kaldi
10.000 cst
50.000 cst
100.000 cst aceba
hangisiydi
Kimya fabrikalarını aradım durumumu anlattım net birşey ortaya koyamazsam üretim yapamayacaklarini söylediler.
Bu riski alamadım 2 haftalık araştırmanın ardından herşeyi bir kenara bıraktım Ankara'da ikamet eden yakın bir arkadaşımı aradım durumumu anlattım 1 saat içinde bana geri dönüş yaptı,yurt dışından Tamir edilmiş viskoz getiren birisini bulduğunu söyledi.irtibata geçtim parasını yolladım 2 gün içinde viskozum geldi yerine taktik o günden bu yana bir problem yaşanmadı.
Pozitif notlar: bu araştırma sayesinde aracımı daha iyi tanıdım çalışma prensibine artık daha hakimim
Negatif notlar: halen elimde sapasağlam bir viskoz var içine koyulacak 100 ml sihirli maddesini bekliyor.
Foruma notum:Manuel Subaru larin üzerinde bulunan en kıymetli mekanik parça olan viskoz bir Raci usta Mehmet abi videosunu haketmiyor mu sizce ?
(Araştırma birçok İngilizce Rusça makale video çevirisi üzerine tamamen şahsi bulgularimin derlemesidir. Subaru ustasına danışmadan asla hareket etmeyiniz)
Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim bütün foruma iyi haftalar diliyorum.
Redmi Note 7 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
1.VCD (Viscous Centre Differential) SAWD: Manuel şanzımanlı modellerde kullanılan bu sistemde merkezi viskoz kavrama (viscous coupling unit) motor torkunu ön ve arka aks arasında dağıtıyor. Bu sistemde viskoz kavramayla birleştirilmiş bir sınırlı kaymalı diferansiyel kullanılıyor. Bu viskoz kavrama motor torkunu eşit olarak (50:50) ön ve arka aks arasında paylaştırıyor. Başka bir deyişle manuel şanzımanlı Subaru’larda şanzıman çıkışındaki merkezi tork dağıtıcısı çekiş gücünü ön ve arka aks arasında eşit olarak dağıtıyor. Bu sistem 1989 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Viskoz kavrama kapalı silindir şekilli bir gövde içerisine yerleştirilmiş bir çift set dairesel plakadan (ince disklerden) oluşuyor. Çelikten üretilen ve ardı ardına dizilen bu dairesel sürtünme plakalarından birinci grup plakaların merkezinde (göbeğinde), ikinci grup plakaların da dış uçlarında lameller (dişli çarkın dişlerine benzer tutundurucu sırtlar ve oluklar) bulunur. İç uçlarında lameller bulunan bu birinci grup dairesel plaka motor torkunu üzerinde taşıyan ve ön aksa bağlı olan giriş milinin üzerine oturur. Dış merkezinde lameller bulunan bu ikinci grup plaka ise viskoz kavramaya ev sahipliği yapan silindir şekilli dış muhafazanın iç yüzeylerine tutunmaktadır. Bu silindir şekilli gövde aynı zamanda arka aksa giden çıkış miline sabitlenmiştir. Bu gövde yüksek viskoziteye sahip silikon esaslı özel bir sıvı ile doludur ve tüm sürtünme plakaları bu sıvı içerisinde dönerek hareket eder.
Bu silikon sıvının özelliği hareket ve sürtünme altında karşılaştığı mekanik baskı ile viskozitesini artırması (akışkanlığının azalması), sertleşmesi ve ısınarak genleşmesidir. Normal sürüş şartlarında (ön aks ve arka aks aynı hıza sahipken) viskoz kavrama içerisindeki bu 2 grup plakalar aynı hızda döner. Ancak kaygan ve gevşek zeminlerde tutunma kaybı ile ön aks ve arka aks farklı hızlarda dönmeye başladığında, viskoz kavrama içerisindeki ön aksa giden giriş miline bağlı plakalar ile arka aksa giden çıkış miline bağlı plakalar da farklı devirlerde dönmeye başlar; bu hareket farklılığı ve sırt sırta dizili plakaların ters yönde hareketi ile oluşan çalkalanma ise silikon sıvıyı sertleştirir, baskı altında donan ve katılaşan silikon sıvı içindeki plakalar da sabitlenir ve plakaların dönme hızı eşitlenir, viskoz kavrama “kilitlenir”. Tüm bunlar saniyenin 10’da 1’i kadar kısa bir zamanda gerçekleşir.
Bu sistem hem düşük maliyetlidir hem de çok hızlı tepki vermektedir. Viskoz kavramanın çalışma modeli geleneksel otomatik şanzımanlardaki tork konvertörüne benzer. Önemli bir not olarak bu sistem tamamen mekaniktir ve elektronik kontrollü değildir. Yine bu nedenden, sistem çekiş gücünün %50’sini sürekli olarak arka aksa gönderir, yol şartları AWD sistemine ihtiyaç bırakmadığında ve yüksek hızlarda da arka aksa %50 güç aktarımı devam eder, bu da yakıt tüketimini artırır. Bu yüzden manuel şanzımanlı modellerde sunulan VCD, otomatik şanzımanlı modellerde sunulan (aşağıda bahsedeceğimiz) ATS’ye ve VTD’ye göre daha savurgan bir sistemdir. Ancak bu özellik viskoz kavramalı VCD’yi dinamik kullanıma daha uygun bir sistem haline getirir.
Not: Subaru’nun sisteminde viskoz kavrama şanzıman çıkışından güç alan merkezi diferansiyele entegre olarak çalışır. Merkezi diferansiyel motor torkunu ön ve arka aksa 50:50 eşit olarak dağıtır, akslar arasında tutunma kaybına dayalı olarak hız farkı oluştuğunda viskoz kavrama merkezi diferansiyeli kilitler ve aks hızlarını eşitler, motor torku zemine daha iyi tutunan tekerleklere aktarılır. Subaru’nun bu Tam Zamanlı AWD sistemi, diğer üreticilerin crossover modellerinde kullandığı merkezi bir diferansiyel olmadan sadece viskoz kavramanın ile çalışan Yarı Zamanlı AWD (Otomatik AWD) sistemleri ile karıştırılmamalıdır.
Redmi Note 7 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Herşey sıcak bir yaz günü avm ye gitme kararımızdan sonra başladı. yaklaşık 60 km yol gittikten sonra avm otoparkına aracımı park etmek isterken direksiyonu çevirdim ve aracım sanki bir eşikten atlıyormuşcasına hareketler sergilemeye başladı, ( hissiyat : aracınızın sürekli yol butonu üzerinden atladığını hayal edin ) ve her atlamada gayet tok kararlı bir takkk sesi. İlk önce yol butonu üzerinden geçtiğimi düşündüm aracımı park ettim indim baktım yerde yol butonu yok gayet dümdüz otopark zemini.kendi kendime Allah Allah dedim bu neydi şimdi önemsemedim çıktım gezdim dolandım 3-4 saat sonra aracıma bindim çıkarken hiçbir problem yok. Anlık birşeydi dedim eve doğru harekete geçtim,evin önüne park için direksiyonu çevirdim ve yine o muhteşem hoplama ve tak tak sesi. Tamirciye gittim lifte aldık aracı aks lari diğer yürüyen aksamı kontrol ettik sıfır sıkıntı. Gündelik kısa mesafelerde hiçbir problem olmuyordu ve bende anlık bir durum olabileceğine kendimi ikna ettim.
İstanbul'a ailemi ziyaret için yola çıktım benzin istasyonuna giriş yaptım ve yine tak tak ,annemlerin eve geldim yine tak tak.
Artık aracımda ciddi bir problem olduğu kanaatine vardım.hemen subaru ustası araştırmasının ardindan Maslak oto sanayiye gittim bir Subaru özel servisine girdim durumu anlattım aldığım cevap "viskoz arızası"
(Not: ikamet ettiğimiz yerde gerçekten iyi niyetli mekanikten anlayan ustalarımız vardır hepimizin ama iş Subaru ya bakmaksa işte o zaman Subaru ustan olacak kesin )
Ustam " viskoz" nedir hayatımda hiç duymadım dedim.kaba taslak bana ne olduğunu anlattı, tamirini yapan kimsenin olmadığını yenisiyle değiştirmek gerektiğini, aracımı bu halde kullanmaya devam edersem daha büyük sıkıntılar yaşayacağımı söyledi. elinden bayramlıkları geri alınmış bir çocuk gibi hissettim kendimi.
(Not:viskoz hakkında bulduğum en anlaşılır açıklamaları ve kendi viskozumun fotoğraflarını aşağıda paylaşacağım)
Kendi evime döndüm ustamla beraber giydim tulumları şaft ı söktük şanzumanın arka kısmını ayırdık ve huzurlarınızda adeta minik yuvasında yavru kedi edasıyla uyuyan tatlı ve bir o kadarda şirin viskoz. Arkadaşı yerinden çıkardık koyduk masaya o bize bakıyor biz ona, bildiğin kapalı kutu pırıl pırıl duruyor,uzun bakışmaların ardından sökmeye karar verdik. arka tarafında bulunan kapağı açarak içini boşaltmaya başladık. İçinden garip çarklar enteresan plakalar, bir miktar suya yakın bir miktar yoğunluğu iyi bir miktarda pelte pelte olmuş sertleşmiş bir akışkan madde çıkardık. viskoz un dişlilerin de plakalarinda carklarinda hiçbir problem yoktu ama o sıvı madde her neyse onun bozulduğu aşikârdı.
Türkçe okunabilecek onlarca yazı makale okudum onlarca telefon görüşmesi yaptım sonuç sıfır. neydi bu madde ? Büyük bir hazineyi arıyor gibi hissettim kendimi...
Kabuğumu kırma vakti gelmişti artık viskoz yoktu şimdi onlar düşünsün dedim ve "viscous" "viscous coupling" "viscous coupling oil" "viscous coupling silicone" şeklinde aramalar yapmaya başladım.
İzledigim videolarda adamlar evlerinde viskoz söküyor yanlarına boya fıçısı gibi buyuk kovalarla silikonu koyuyor adeta kızarmış ekmeğe tereyağ sürer gibi viskozun içine o maddeyi sürüyorlardı, artık çıldırma noktasına gelmiştim ki sonunda maddenin ne olduğunu buldum Hiçbir yerde adı geçmeyen Türkiye'de tamiri yapılmayan viskoz larin müsebbibi kimsenin bilmediği ( kendi kuruntum ) o madde
" Polydimethylsiloxane"
Sonunda viskozun içinde yaklaşık 100 ml kadar olduğunu öğrendiğim o silikon maddeyi bulmuştum. Ama sevincim çok uzun sürmeden yeni bir problem ortaya çıktı " cst " nedir bu cst
Cst :viskozitenin, sıvının yoğunluğuna bölünmesi ile elde edilen kinematik viskozitenin birini
Japon muhendilslere bir yandan hayranlık duyarken diğer yandan sanki karşımda duruyorlarmiscasina bağırıyor çağırıyor azarliyordum sizin yapacağınız isin diye başlayan cumlelerin sonu gelmiyordu..
dikkatli okumalar ve izlemelerden sonra Önümde 3 şık kaldi
10.000 cst
50.000 cst
100.000 cst aceba
hangisiydi
Kimya fabrikalarını aradım durumumu anlattım net birşey ortaya koyamazsam üretim yapamayacaklarini söylediler.
Bu riski alamadım 2 haftalık araştırmanın ardından herşeyi bir kenara bıraktım Ankara'da ikamet eden yakın bir arkadaşımı aradım durumumu anlattım 1 saat içinde bana geri dönüş yaptı,yurt dışından Tamir edilmiş viskoz getiren birisini bulduğunu söyledi.irtibata geçtim parasını yolladım 2 gün içinde viskozum geldi yerine taktik o günden bu yana bir problem yaşanmadı.
Pozitif notlar: bu araştırma sayesinde aracımı daha iyi tanıdım çalışma prensibine artık daha hakimim
Negatif notlar: halen elimde sapasağlam bir viskoz var içine koyulacak 100 ml sihirli maddesini bekliyor.
Foruma notum:Manuel Subaru larin üzerinde bulunan en kıymetli mekanik parça olan viskoz bir Raci usta Mehmet abi videosunu haketmiyor mu sizce ?
(Araştırma birçok İngilizce Rusça makale video çevirisi üzerine tamamen şahsi bulgularimin derlemesidir. Subaru ustasına danışmadan asla hareket etmeyiniz)
Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim bütün foruma iyi haftalar diliyorum.
Redmi Note 7 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
1.VCD (Viscous Centre Differential) SAWD: Manuel şanzımanlı modellerde kullanılan bu sistemde merkezi viskoz kavrama (viscous coupling unit) motor torkunu ön ve arka aks arasında dağıtıyor. Bu sistemde viskoz kavramayla birleştirilmiş bir sınırlı kaymalı diferansiyel kullanılıyor. Bu viskoz kavrama motor torkunu eşit olarak (50:50) ön ve arka aks arasında paylaştırıyor. Başka bir deyişle manuel şanzımanlı Subaru’larda şanzıman çıkışındaki merkezi tork dağıtıcısı çekiş gücünü ön ve arka aks arasında eşit olarak dağıtıyor. Bu sistem 1989 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Viskoz kavrama kapalı silindir şekilli bir gövde içerisine yerleştirilmiş bir çift set dairesel plakadan (ince disklerden) oluşuyor. Çelikten üretilen ve ardı ardına dizilen bu dairesel sürtünme plakalarından birinci grup plakaların merkezinde (göbeğinde), ikinci grup plakaların da dış uçlarında lameller (dişli çarkın dişlerine benzer tutundurucu sırtlar ve oluklar) bulunur. İç uçlarında lameller bulunan bu birinci grup dairesel plaka motor torkunu üzerinde taşıyan ve ön aksa bağlı olan giriş milinin üzerine oturur. Dış merkezinde lameller bulunan bu ikinci grup plaka ise viskoz kavramaya ev sahipliği yapan silindir şekilli dış muhafazanın iç yüzeylerine tutunmaktadır. Bu silindir şekilli gövde aynı zamanda arka aksa giden çıkış miline sabitlenmiştir. Bu gövde yüksek viskoziteye sahip silikon esaslı özel bir sıvı ile doludur ve tüm sürtünme plakaları bu sıvı içerisinde dönerek hareket eder.
Bu silikon sıvının özelliği hareket ve sürtünme altında karşılaştığı mekanik baskı ile viskozitesini artırması (akışkanlığının azalması), sertleşmesi ve ısınarak genleşmesidir. Normal sürüş şartlarında (ön aks ve arka aks aynı hıza sahipken) viskoz kavrama içerisindeki bu 2 grup plakalar aynı hızda döner. Ancak kaygan ve gevşek zeminlerde tutunma kaybı ile ön aks ve arka aks farklı hızlarda dönmeye başladığında, viskoz kavrama içerisindeki ön aksa giden giriş miline bağlı plakalar ile arka aksa giden çıkış miline bağlı plakalar da farklı devirlerde dönmeye başlar; bu hareket farklılığı ve sırt sırta dizili plakaların ters yönde hareketi ile oluşan çalkalanma ise silikon sıvıyı sertleştirir, baskı altında donan ve katılaşan silikon sıvı içindeki plakalar da sabitlenir ve plakaların dönme hızı eşitlenir, viskoz kavrama “kilitlenir”. Tüm bunlar saniyenin 10’da 1’i kadar kısa bir zamanda gerçekleşir.
Bu sistem hem düşük maliyetlidir hem de çok hızlı tepki vermektedir. Viskoz kavramanın çalışma modeli geleneksel otomatik şanzımanlardaki tork konvertörüne benzer. Önemli bir not olarak bu sistem tamamen mekaniktir ve elektronik kontrollü değildir. Yine bu nedenden, sistem çekiş gücünün %50’sini sürekli olarak arka aksa gönderir, yol şartları AWD sistemine ihtiyaç bırakmadığında ve yüksek hızlarda da arka aksa %50 güç aktarımı devam eder, bu da yakıt tüketimini artırır. Bu yüzden manuel şanzımanlı modellerde sunulan VCD, otomatik şanzımanlı modellerde sunulan (aşağıda bahsedeceğimiz) ATS’ye ve VTD’ye göre daha savurgan bir sistemdir. Ancak bu özellik viskoz kavramalı VCD’yi dinamik kullanıma daha uygun bir sistem haline getirir.
Not: Subaru’nun sisteminde viskoz kavrama şanzıman çıkışından güç alan merkezi diferansiyele entegre olarak çalışır. Merkezi diferansiyel motor torkunu ön ve arka aksa 50:50 eşit olarak dağıtır, akslar arasında tutunma kaybına dayalı olarak hız farkı oluştuğunda viskoz kavrama merkezi diferansiyeli kilitler ve aks hızlarını eşitler, motor torku zemine daha iyi tutunan tekerleklere aktarılır. Subaru’nun bu Tam Zamanlı AWD sistemi, diğer üreticilerin crossover modellerinde kullandığı merkezi bir diferansiyel olmadan sadece viskoz kavramanın ile çalışan Yarı Zamanlı AWD (Otomatik AWD) sistemleri ile karıştırılmamalıdır.
Redmi Note 7 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi