| Hoşgeldin Ziyaretçi | Mesaj atabilmek için forumumuza kayıt olmalısınız. | | Forum İstatistikleri | » Üye Sayısı: 3,862 » En Son Üyemiz: premuratus » Konu Sayısı: 5,523 » Mesaj Sayısı: 75,424
Tam İstatistik | | En Son Konular | P0971 - Levorg yazar Cherkess 6 saat önce | İmpreza 2008 1.5 FWD Yağ ... yazar onur1632 Dün, Saat: 16:03 | Tanışma yazar nitro37 Dün, Saat: 09:26 | Tekrar Merhaba Arkadaşlar yazar nitro37 Dün, Saat: 09:24 | Satılık 2008 ZL Forester yazar yalcinlu 21-12-2025, Saat: 12:41 | MAF SENSÖRÜ, HAVA AKIŞMET... yazar Selim. 19-12-2025, Saat: 14:48 | Debriyaj yazar Atila 07 18-12-2025, Saat: 20:10 | 3.0r H6 v 2.0 Stock Turbo yazar furtherquiterdeeper 18-12-2025, Saat: 07:56 | Kumanda Pilini Değiştirme... yazar 01Mrt 17-12-2025, Saat: 22:28 | Uzaktan Kumanda yazar 01Mrt 17-12-2025, Saat: 22:01 | Uzun yol ve Kış lastiği ö... yazar Slovan 17-12-2025, Saat: 01:30 | AT Oil Temp Işığı Subaru'... yazar Cherkess 14-12-2025, Saat: 17:24 | Dizel Partikül Filtresi S... yazar bahcekapiliyavuz 13-12-2025, Saat: 21:58 | Forester/XV arasında kald... yazar okanius 09-12-2025, Saat: 13:11 | Krank Sensörü Muadil Tecr... yazar AEnes 08-12-2025, Saat: 12:00 | 2013-2015 Forester Yatak ... yazar Riqel 07-12-2025, Saat: 21:01 | 2003-2008 Forester Sağ Ar... yazar Cherkess 06-12-2025, Saat: 15:17 | Spacer Nedir? Nasıl Olmal... yazar aristo41 05-12-2025, Saat: 22:49 | | | | Satılık 2020 XV Xclusive | | Gönderen: XV2020 - 04-11-2021, Saat: 21:04 - Forum: SATILIK OTOMOBİL - Cevaplar (4) |  | Detayları ilanda belirttim. İsteyene ayrıca bilgi verebilirim. Ama kısaca; 2.500 km.de, Temmuz 2021 trafiğe çıkışlı, hatasız, sıfır ayarında kapalı garaj aracıdır. Araç, hali hazırda bayilerdeki sıfır satılan güncel versiyondur. Sarı site ilan No: 970767259 | | | | Merhaba | | Gönderen: suqunet - 04-11-2021, Saat: 17:51 - Forum: Tanışma Kendini Tanıtma - Cevaplar (4) |  | Tüm foruma merhaba, Pandemi döneminde uzaktan çalışmanın getirdiği esneklikle memleketten çalışıyorum Karadenizde. Normalde alfistiyim, Istanbul'dayken sorun degil de dağ taş gezmek isteyince pek mumkun olmuyor aracımla. Forester alma niyetindeyim youtubedan inceleme videoları vs izledim, 2. el sitelerde forester dizel ilanlar var butcem icerisinde. Siz ne önerirsiniz, gecen sene 2012 aynı kmde arac bu sene %60 falan daha pahalı. Forumda arac sorgulama sayfası goremedim belki oneri olabilir alfistiturkeyde vardı bu. Subaru aracı tanıyanlar almak isteyenlere fikir verebilir. Dizel manuel forester buldum, fiyatını burda yazsam mı dogru olur mu bilemedim. Bu araclarda neye dikkat etmek gerekir? euro 5 motor oldugunu soyledi sahibi, bagaj degismis, ve dolu hasarı almıs gocuk duzeltme yapılmıs. | | | Arıza Yardım | | Gönderen: Doğan22 - 04-11-2021, Saat: 09:19 - Forum: SUBARU İMPREZA - Cevaplar (6) |  | İmpreza 2004 1.6 ts aracım arkada birisi oturduğu zaman veya bagajda hafif bir yük olsun arka yürürden tırtır ses geliyor hız farketmiyor kalkışta olsun yürür olsun problemi çözmek için nasıl bir yol izlemeliyim bulunduğum yerde Subaru servis yok daha doğrusu 4*4 ten anlayacak usta yok bu sürtme sesi değil yeni başladı lastik ve jant ile bir alakası yok Acil yardım | | | | Herkese Selamlar | | Gönderen: Demiryusuf - 03-11-2021, Saat: 22:36 - Forum: Tanışma Kendini Tanıtma - Cevaplar (5) |  | Aranıza istanbuldan katıldım 1 aydır legacy almayı planlıyorum arac belli ama aklıma takılan 3 soru var umarım yardımcı olursunuz Araç 97 model legacy 2.0 motor yakıtı gözümü korkutuyor en büyük sorun bu 2. Si parça sıkıntısı yaşarmıyım 3. SÜ istanbuldan tavsiye edeceğiniz subaru ustası alırken aracı gösterebileceğim Not arac otomatik | | | | Subaru Legacy 1997 4x4 Şaft İstavrozu | | Gönderen: batuhancagrisagiroglu - 02-11-2021, Saat: 21:12 - Forum: SUBARU LEGACY - Cevaplar (4) |  | Aracımla dün yolda giderken gaza bastığımda ses gelmeye başladı sadece gaza bastığımda geliyor gazdan ayağımı çektiğimde gidiyordu. Bu gün bir ustaya götürdüm ama düne kıyasla ayağımı gazdan çektiğim halde ses geliyordu usta baktığında şaft istavrozunun bilyesinin kırıldığını parçanın hala içinde olduğunu söyledi ve parça bir anda birleşirse aracı kitler kaza yaparsınız dedi . Aracımda ki ses aracı kullandıkça daha da artıyor araç otomatik ve 4 çeker olduğu için amasya da yapabilecek bir usta olmadığını söyledi. Araç giderken tak tak tek diye ses yapıyor hızlandıkça daha da artıyor ses. Aracın tahmini masrafı ne kadar olabilir ? Araç böyle sürülürse daha ne masrafı açabilir ? 0 veya 2.el şanzıman ne kadar tutar ? | | | | Berberde Subaru Muhabbeti | | Gönderen: madanadam - 02-11-2021, Saat: 08:39 - Forum: SOHBET - GEYİK - MİZAH - Cevaplar (5) |  | Dün akşam çocuğu tıraş ettirmek için berbere gittik. Bizim çevredekilerde sıra olduğu için biraz uzak bir yere gitmemiz gerekti. Çocuk koltuğa oturdu. Tıraşı yapan kalfa muhabbeti açmak için "Abi bu atmosferik mi?" dedi. Ben bir şok ! "2006 mı?" diye sordu, bir şok daha. "ZL donanım mı?" deyince dedim maşallah gene iyi geldi buraya kadarmış. ZL'nin bir altı dedim. Far yıkama yok. Bu kadar şok olmamın nedeni sanayide bakan ustanın bile bu kadar bilgisi yoktur Forester hakkında. Çocuk aracı park ederken ön kısmını görememiş ondan atmosferik mi diye sormuş. Önü görse direk bilirmiş. 3 senedir araç bende ilk defa 15 dakikayı geçen Subaru muhabbeti yapabildim. Bir kuzeninde varmış XT. Ondan biliyormuş. "Ölmeden bir tane Subaru alacam İnşallah" dedi en son. İnşallah dedim. Akşam akşam keyif verdi. Yanınızda yakınınızda Subaru severler varsa kıymetini bilin. | | | | Neden SUBARU? | | Gönderen: Şobel - 01-11-2021, Saat: 01:58 - Forum: SUBARU'MU ANLATIYORUM - Cevaplar (8) |  | Merhabalar bu yazıyı çoğunlukla yazmak istiyordum ama üşengeçlikten yazmaya sıra gelmedi. Hazır zaruri 14 günlük bir istirahate çıkınca bu fırsatı değerlendirmek istedim. Bana sürekli sorulan sorulardan biridir bu soru “Neden Subaru?”. Çünkü beni tanıyanlar hiç bir şekilde buna anlam verememekteydiler. “Bir çok kaliteli ve hızlı araçlar kullandın onları istesen ve almak için çabalasan anlayacağız, ama hayatında hiç kullanmadığın ve gerçek anlamda her hangi bir fikrin olamadığı bir arabayı nasıl bu kadar sevebiliyorsun. Subaru aldığında, senin düşündüğün gibi bir araç olacağından nasıl emin olabiliyorsun.” diye sürekli söylerlerdi. Bu durumu ben şöyle açıklıyorum. Mekaniğini ve diğer araçlardan ayıran bir çok özelliğini paylaştıktan sonra aslında bu marka en hızlısı, en konforlusu, en sesizi değil. Ama onu kullanmaktan ve onunla vakit geçirmekten keyif alacağınız bir araç, arabayı park ettiğinizde arkanıza dönüp baktıran ve gördüğünüzde işte benim arabam dedirten, bir ortamda “Subaru’n mu var!” şaşırma ifadesini - ifadelerini oluşturan bir marka aslında diye özet geçebilirim. Ama hikaye kısmı çok uzun olan anlatımı aşağıda kısaltarak yazmaya çalıştım. 2000 li yıların başında babam otomobil tutkusunu aşılamak için beni, vakti ve yarışlar oldukça Körfez pistine götürür ve 2 yılda bir düzenlenen, Türkiye Autoshow’a götürürdü. Subaru tutkusu ben de yine 2000’li yıllara dayanmakta. O zamanlar WRC yarışları TRT’de veriliyordu. Yine WRC’nin olduğu bir hafta sonu babam TRT’yi açmış ve beni odamdan Alper çabuk gel yarış var diyerek çağırmıştı. Odaya girdiğimde ilk gördüğüm araba 22B Impreza’ydı. Tabi benim için ise mavi renkli, sarı jantlı ve yanında çıkartmaları olan garip görünümlü sıra dışı bir arabaydı. Hemen arkasından Marlboro çıkartmalı kırmızı beyaz bir Evo 6 geldi ve aynı kendinden önceki Subaru gibi aşağıdan gelip sağa doğru kıvrılan virajı yanlayarak yokuştan yukarı doğru çıktı. Evo biraz daha hızlı geçmişti bana göre ve babama bu arabaların markasını sormuş ve hangisinin daha iyi olduğunu sormuştum. Babam da Subaru ve Mitsubishi demiş “ikisinden birine iyi diyemem ikiside çok iyi demişti.” Bu cevaba karşılık Evo ne kadar gözümde o viraj da hızlı olsada, Subaru beni ilk andan itibaren cezbetmiş ve kendine çekmişti. İşte ilk Subaru sevdası kanıma bu şekilde girdi. Daha sonraları aracı gerçekte de görmeye başlayınca daha da tutkulandım. Bir ara babamla bir sokak ilerimizde olan iş merkezine giderken önünde mavi renkli bir GC8 gördüm ve yanına gidip incemeye başladık. İçini dışını bir güzelce süzdük ve sonrasında ilk defa normal bir arabada gördüğüm delikli disk frenler ve büyük kırmızı kaliperler beni benden almış ve mavi renkli, sarı jantlı Subaru da bu frenler ile çok güzel duruyordu. Babam da bana “ Sahibi frenlerini güçlendirmiş daha kaliteli yaptırmış” dedi. Babama “biz de bu arabadan alabilir miyiz?” diye sorduğumda babam “hayır bekar ve çalışan bir adam olduğunda bu arabayı alabilir ve rahatça kullanabilirsin” demişti. Bu sözden sonra zehir tam olarak kanıma girmiş ve artık hayaller başlamıştı bir an önce büyüyüp işe başlayıp bir Subaru almak. Bu sevda öyle bir şey ki Autoshow’a gittiğimizde babamla ilk olarak Subaru standına uğradıktan sonra Ferrari, Lamborghini, Maserati ve diğer araçları ziyaret ediyorduk .En son fuardan ayrılırken de tekrardan Subaru’ya uğrayıp orada vakit geçirip ve benim için oranın assolisti STI’a son bir kez daha bakıp ayrılarak geçti ve hep içimde bir gün ama bir gün diye iç çekerek geçirdik.  Bu durum yakın zamanlarda şu şekilde zuhur ediyor. Türkiye ralli şampiyonalarına ya da WRC ‘ye gittiğimizde oradaki bir çok dünya klasmanında bulunan WRC takımlarının araçlarını görünce farklı bir boyutta olduklarını görürüyoruz ama bu durum herkes için aynı değil. Çünkü ne kadar hızlı, teknolojik ve olağanüstü olsalarda uzaktan hepsinin sesi aynı gelmekte ve hepsi birbirine benzer ve ayırt edilmesi zor araçlar. Taki 4-5 viraj öncesinden gelen Subaru’nun sesi hariç. Bu organizasyonlarda bölgenin güvenliğini sağlamak ve aracın geldiğini bildirmek amacıyla belli noktalara görevliler yerleştirilir ve bu noktalarda düdük çalarlar. Ama burada istisnai bir durum var. Benim gibi Subaru severler, Subaru geldiğinde düdük çalmazlar ve mavi renk üstünde sarı yıldızların geçişini o çıkardığı büyüleyici sesiyle birlikte bu geçişi izleyip onun tadını ve hazzın doruklarını yaşayıp, suratta şapşalca bir tebessüm bıraktıran bu aracın anısı ile birlikte yarışlardan ayrılıp hayatına devam eder. Benim için Subaru aslında bir araçtan çok sürmekten ve vakit geçirmekten zevk aldığım, bu anları tutku ile yaşadığım bir parçam diyebilirim. Şimdilerde çoğunlukla fiyat performans açısından mantıklı gelip Subaru alan araç sahipleri için bu duygular çok saçma ve garip gelecek ama benim ve birçok Subaru severin kelimelerle anlatamadığı,kifayetsiz kaldığı bir tutku bu, şu an bu yazıyı yazarken bile aşağı inip arabayı çalıştırıp o Boxer sesini çok duymak istiyorum ama haftaya kadar sabredeceğiz.  Değerli vaktinizi çaldığım için özür diliyor ve bu yazıyı okuduğunuz,zamanınızı ayırdığınız için de ayriyeten çok teşekkürler. Herkese hayırlı günler ve keyifli sürüşler dilerim. | | | | Port Bagaj ve Ara Atkı Tamiri | | Gönderen: Nuri_Kongur - 31-10-2021, Saat: 20:04 - Forum: GENEL MODİFİYE - Cevaplar (17) |  | Geçenlerde kızımla pazara gittik. Domates alıyoruz, vatandaşın teki pazarcıya sordu “bahçe domatesi mi bu?” Pazarcı “Elbet abi” dedi. Adam o zaman “bana çatı domatesi ver” dedi. Kızımla ben bakışıp gülüştük. Adam “ domates bu ya bahçede ya tarlada yetişecek, siz pazar esnafının edebiyatına bayılıyorum böyle “ diye ekledi. Dönerken kızıma anlattım eskiden sera domatesi olurdu. Tatsız güneş görmediğinden. Ondan ayırmak için pazarcılar “bahçe domatesi” derdi. Tabi şimdi teknoloji gelişti, sera domatesi eskisi gibi tatsız değil hatta bazen daha lezzetli ama o zamandan bu zamana “bahçe domatesi” veya “tarladan” ibaresi kaldı. 3 hafta kadar önce , basiretim bağlandı ve bir alt geçite girerken ne kadar alçak olduğuna aymayıp girdim. Çok yavaş olduğumdan port bagajdan gelen gürültüyü duyar duymaz frene bastım. Yavaşça geri çıktım sonuç bu idi. ![[Resim: c73f514cff672ffa77401ad373cb04b3.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/c73f514cff672ffa77401ad373cb04b3.jpg) ![[Resim: 6fb7cf90c5039c2e419323fac5cbd892.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/6fb7cf90c5039c2e419323fac5cbd892.jpg) Alt geçit ise bu ![[Resim: 60d44fb998e2dbfc590a935dd9449fa7.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/60d44fb998e2dbfc590a935dd9449fa7.jpg) ![[Resim: b315e8cc61f90afc060b1a8619f1f429.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/b315e8cc61f90afc060b1a8619f1f429.jpg) Çok canım sıkıldı. Oluşan zararı geçtim, port bagajı çok aramıştım. Bu tip uzun dar bagaj Türkiye’de üretilen bir model değil. Ancak yurt dışından getirmiş birisinden alabiliyorsunuz. Benim bagaj thule üretimi ve ikinci eli bile pahalıydı. Eve de 30 km var, bagajın içi dolu kamp malzemeleri ile. Eve ancak D100 karayolundan gidebilirim. Dedim ya canım sıkkın, yaktım dörtlüleri bagajdaki malzemeler uçmasın bari diye yavaştan yavaştan eve doğru yola çıktım. Yolumun üstünde İzmit sanayisi var, oraya girip tampon tamir eden bir iki tamirhaneye sordum kaça olur diye. İkisi de “bu tamir olmaz” dedi. Olmazdı, ama kırıkları kaynattırmak istersem 1000 lira, tamir etmeğe müsait hale getirmek için 500 lira istediler. Her iki ücret de ödemek istediğimden fazla idi. Elbette, ben daha önce yaptığım 2500 liralık masrafın üzerine ekleyerek maliyet hesabı yapıyordum ve port bagajın maliyeti çok yükseliyordu. Eve geldim. Hanım okuldan gelirken gördü durumu, o da üzüldü. İkimiz de seviyorduk port bagajın bize sunduğu imkanı. Canımız sıkıldığında çık bir yerlere, aç sandalyeleri ve masayı, demle çayı, çevreyi dinle, çayını iç muhabbetini et, huzuru bul. Port bagaj fiyatlarına baktım, tipik ben ararken hep karaborsa fiyatına satılır. Neyse bunu tamir edeyim bari dedim. Olmaz ise en fazla emeğim ve biraz malzeme zayi olur. ![[Resim: 2449edffb2af5537cf032b8047528758.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/2449edffb2af5537cf032b8047528758.jpg) ![[Resim: 87c565c0715d90c604f38efbb9730337.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/87c565c0715d90c604f38efbb9730337.jpg) ![[Resim: 8194675b94091fde08773c35b14b2088.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/8194675b94091fde08773c35b14b2088.jpg) ![[Resim: 18e43e2691a80628ac16a0d09de4ca52.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/18e43e2691a80628ac16a0d09de4ca52.jpg) ![[Resim: 018c2297255ee4e2910e6fd7d39c3e36.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/018c2297255ee4e2910e6fd7d39c3e36.jpg) ![[Resim: 20a062848a520b411f3b473c95ca63a0.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/20a062848a520b411f3b473c95ca63a0.jpg) ![[Resim: 537e6be8870404e1bcf8c03a8438cb67.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/537e6be8870404e1bcf8c03a8438cb67.jpg) ![[Resim: 8cc35856a374b5181579bd260657c9a7.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/8cc35856a374b5181579bd260657c9a7.jpg) ![[Resim: a700b9e28c7262c8005cf3a872578ad0.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/a700b9e28c7262c8005cf3a872578ad0.jpg) İlk önce ayrılmış parçaları tel zımba ile birleştirdim. İlk yaptığımda bagajın dışından zımbalamıştım. Baktım arkasından daha kısa bacaklı tel ile zımbalayabiliyorum, dışardan olan telleri söküp içerden zımbaladım. Sonra ilkin iç cepheden sonra dış cepheden cam elyafı ve epoksi ile kapladım. Kopuk kaporta parçalarını dış cepheyi kaplamadan önce bir kaç kat elyaf ile doldurup epoksi sürdüm. ![[Resim: df35005ba6fac1c0ba2f839c091b5157.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/df35005ba6fac1c0ba2f839c091b5157.jpg) ![[Resim: d273a833f9504911a14bf20af10f7ff1.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/d273a833f9504911a14bf20af10f7ff1.jpg) Sonra, elimde var olan plastik macunu ile boşlukları tesfiye ettim. Birleşme yerlerini de macun ile tesfiye edip zımparaladım. Macun konusuna biraz çekingen duruyordum. Kalın atılan macun, çalışan yüzeyde kırılıp ayrılma riski var. Gerçi ilk kez plastik tampon macunu kullanıyorum. Uzun vadede ne olur görmedim. ![[Resim: 4f8eadac17d784e8eb6b4aaf1a31157b.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/4f8eadac17d784e8eb6b4aaf1a31157b.jpg) ![[Resim: 77c7117a8a1eccf176736314c9e6b06f.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/77c7117a8a1eccf176736314c9e6b06f.jpg) ![[Resim: 4acd6b16a48b2a9ca0583828c2143124.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/4acd6b16a48b2a9ca0583828c2143124.jpg) ![[Resim: 73d4f19578b2f48c2320ece3ae53bebb.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/73d4f19578b2f48c2320ece3ae53bebb.jpg) ![[Resim: c090de502b5eca5a8f610aea519885b6.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/c090de502b5eca5a8f610aea519885b6.jpg) ![[Resim: cf1dcfa29e3baa13243881a6a5e0b8b0.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/cf1dcfa29e3baa13243881a6a5e0b8b0.jpg) Nasıl boyayım derken bir arkadaş plasti dip sökülebilir sıvı plastik boya önerdi. Sıvı plastik atölyede vardı. Baktım iki tüp var. Aklıma yattığından plasti dip ile boyadım. ![[Resim: c571273dddbf80fdc70280864eb35301.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/c571273dddbf80fdc70280864eb35301.jpg) ![[Resim: 1d51ced8400c2e0358ac3d6da65ed4ff.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/1d51ced8400c2e0358ac3d6da65ed4ff.jpg) ![[Resim: ce15adc0a08ac93588fc02ac2014df04.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/ce15adc0a08ac93588fc02ac2014df04.jpg) İlk tüp bitince ikinci tüpü açtım. Baktım meğer ise şeffaf renkmiş ve bana kapatmak için ikinci tüp siyah gerekli idi. Ertesi gün alırım diyerek o gün için paydos ettim. Ertesi gün , sanayi ve çevredeki diğer olası yerlere baktım ama yoktu. İnternet üzerinden sipariş verip beklemek istemedim. Bir de plasti dip boya tahmin ettiğim gibi çıkmadı. Kuruması uzun çekiyor galiba. Bagajı içeri alırken boya çizilmiş. Ben de Koçtaş’tan bagajın kendi renginde boya alıp siyahın üstüne attım. ![[Resim: 1db86819488e4f1da7649dafbc81e87a.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/1db86819488e4f1da7649dafbc81e87a.jpg) ![[Resim: af928bce0875319188ff0495789280b0.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/af928bce0875319188ff0495789280b0.jpg) ![[Resim: 81354204567c85c2c166c57f1ee3ac32.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/81354204567c85c2c166c57f1ee3ac32.jpg) Kaza sırasında, ara atkılar da bel vermişti. Arkadaşlarla yaptığım istişarede alüminyum atkının kanallarını kum ile doldurup düzeltmeğe karar verdim. Atkı markası Turtle, belki sadece atkıyı almak ucuza mal olur diye firmayı aradım. Sadece alüminyum parçayı almak istersem ikisine 300 lira dedi firma. Alüminyum toptancılarına baktım, sattıkları bir profil değil ama elimdeki numuneden boyunun bulsam bile 500-600 liraya mal olacağını söylediler. Turtle’nin yetkilisi ve alüminyum toptancısı, eğer kum koyarak düzeltirsem atkının mukavemetine zarar vermeyeceğimi teyid etti. Sahile inip plajdan bir küçük kova kum aldım. ![[Resim: 23c5267340e6ce4d0f9bdd3f64cdb772.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/23c5267340e6ce4d0f9bdd3f64cdb772.jpg) ![[Resim: 827dd2e78912c23bdbfe2e9262e0d859.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/827dd2e78912c23bdbfe2e9262e0d859.jpg) ![[Resim: 5724150b4ccbd975fe4d427978518d49.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/5724150b4ccbd975fe4d427978518d49.jpg) ![[Resim: fd320134ce50a277d755ee8dec2a8cde.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/fd320134ce50a277d755ee8dec2a8cde.jpg) ![[Resim: 26b20c773d9b6d4e23b3624743564171.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/26b20c773d9b6d4e23b3624743564171.jpg) ![[Resim: cbc9f56f48391295758521dc64eb5e04.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/cbc9f56f48391295758521dc64eb5e04.jpg) Atkının kanallarına kum doldurup basınçla dışarı dökülmesin diye atkı bağlantı aparatlarını geri taktım. Atkıyı iki tahta parçası ile yükseltip 3 işkence ile ilk önce bel verdiği yerin merkezinden diğer iki işkenceyi de merkezdeki işkenceye yakın aynı mesafeden sıkarak atkıları düzelttim. ![[Resim: ee73bd58f84ef968aa6ca1f1cb4f0719.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/ee73bd58f84ef968aa6ca1f1cb4f0719.jpg) ![[Resim: 377dce0287616ba6206b54471d7e81d9.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/377dce0287616ba6206b54471d7e81d9.jpg) ![[Resim: 3853d75c5acbd5676eefaf53fb5e47f3.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/3853d75c5acbd5676eefaf53fb5e47f3.jpg) ![[Resim: 4d951ac92edb425e8a03007f69eb81d5.jpg]](https://uploads.tapatalk-cdn.com/20211031/4d951ac92edb425e8a03007f69eb81d5.jpg) Karşıdan bakınca hala bel vermiş gibi durması göz yanılması, hem sepet hem bagajın bir köşesi bağlantı ayaklarına bastığından hafif yukarda kalmakta. Böyle olunca merkeze doğru çukurmuş gibi görünmekte. Bu arada, alüminyum sepetin bağlantı aparatının lamalarını alüminyumdan kesmiştim. Somun ve pullar galvanizli. Sökerken , alüminyum lamaya değen galvanizli parçaların paslandığını gördüm. Demekki, alüminyum ve çinko birbirini sevmiyor. Alüminyum lamaları ve diğer alüminyuma değen galvanizli parçaları boyayarak yalıttım. Bu yalıtımın galvanizli parçaları koruyacağını ümit ediyorum. İş bitti, evet tamir ettim. Artık kaporta kırık değil. Hatta alttan bir kat, üstten iki kat epoksi ve cam elyafı ile orijinalinden çok daha sağlam oldu. Ama yüzey yeterince parlak olmadığı için dışardan dikkatli bakınca tamirli olduğu belli. Tampon tamiri yapan ustaların “ bu tamir olmaz” demelerindeki kastı anladım. Elimde macun olmasına rağmen kaportanın çalışması ile kırılır endişesinden tüm kapladığım yüzeyi macunlamamıştım, duruma göre eğer macun çektiğim yerde bir çatlama falan olmaz ise yaza doğru tüm tamirli yüzeye macun çekip boyayabilirim. Bakalım kış nasıl bir etki yapacak kaportaya. Su sızdırmazlığından en ufak endişem yok, ama rüzgar, yağmur, kar ve güneşin etkisinin ne olacağını bekleyip göreceğim. Maliyeti: 3 metrekare dokuma elyaf, 1 litre kadar epoksi. 100 gram kadar plastik macun ve 3 tüp gri 1 tüp siyah boya. Siyah boyayı A101’den almıştım 10 lira. 3 tüp gümüş gri Koçtaştan 90 lira. Epoksi, elyaf ve macun daha önceden olduğundan şu anki fiyatlarını bilmiyorum. Okuduğunuz için teşekkürler. Ek: Plastik yüzeyi boyamak için plastik astarı atılmak zorunda boyadan önce. O astardan da daha önceden vardı. 3-4 sene önce plastik yüzeye boya ile bir şeyler yazmam gerekti. Bu astarı sürüp, üzerine akrilik boya attım. Boya deniz suyu, güneş ve doğanın diğer aşındırıcı ve yıpratıcı etkisine rağmen sapa sağlam. Burada da, elyaf kaplamadığım plastik yüzeye elimdeki astarı sıktım. Kendisi uygulamak isteyenleri yanlış yönlendirmemek adına ekledim Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi | | | |