Ben daha duygusal bakıyorum, daha önce aracımı üç kuruş fazlasını veren ama daha önce bindiği araçların nasıl ırzına geçtiğini gördüğüm arkadaşa satmak yerine, daha uygun fiyata, gerçekten arabaya bakacak, mekanik empatisi olacak, iki üç yıl sonra karşılaştığımızda arabanın yanına gidip özür dilemeyeceğim birine vermeyi tercih ederim, ettim de...
Bazılarına bir ton sac ve cıvata gibi gelebilir, fakat çamaşır değiştirir gibi araç değiştirmeyen veya şirket aracı kullanmayanlara, o araç ailesi ile gittiği tatilleri, yetiştiği cenazeyi, bir akrabasını son gördüğü düğünü, çocuğunun yüzme öğrendiği koyu, karısı ile tanıştığı kampı, veya gençlık heyecenlarını hatırlatıyor olabilir...
Bazısı aracı sadece vasıta olarak görür, A'dan B'ye götürsün yeter der, veya bazısı parasını versin de isterse şu anda giydiğim donu da alabilir der, Herkesin öncelikleri, sevdikleri ve mentalitesi farklıdır, saygı duyarım...
Geçenlerde bir arkadaş sohbetinde konu otonom araçlara geldi, çoğunluk "ben güvenmiyorum kullanmam" vs dedi, orada dedim ki, "otonomda olay çözüldüğünde trafiğin %95i otonom olacak, şu anda trafiğin %95i zaten araba kullanmak istemiyor, elinde imkan olsa kapısından biner işinde iner, akşam da aynen geri döner, araç kullanmak için trafiğe çıkan %5 anca çıkar" dedim, olay kapandı
Sizce de haklı değil miyim? Subaru sahiplerinin çoğu o %5 içinde bence, çünkü araç sürüş zevki ve hissiyatı için subaru seçiyorlar, yoksa gidip en kolay satılan yerli tenekelere veya "kapı sesi tok" diye fahiş vergi paketli almanlara binerlerdi.
Neyse, herşey para değil, tabii ki alın satın , sonuçta 1.5 ton metal ve plastik bu, ama anılar ve duygular -çok paraya muhtaç veya paragöz değilseniz- öne çıkabilirler... Öyle olunca da insan içinde anısı, emeği, gözyaşı, teri, bazen kanı ve küfürleri olan bu tekerli kutuların yeni sahibi de öyle duygulu olsun isteyebiliyor...