Barış Bey kusura bakmayın da bazı polislerimizi eleştiriyorum.Türk toplumu olarak insanlık özelliğimizi kaybediyoruz maalesef.Geçen gün forumdan bir arkadaş geldi,onu yolcu ederken 10 saniyeliğine yol kenarında durduk vedalaştık,15 saniye ya sürdü ya sürmedi. 1 hafta sonra bi baktım plakaya ceza yazmış orada duran polis memuru. Fsm bulvarı yan sokakta aracın içinde oturuyorum,sanruff açık ,camlar açık, trafiği engelleyecek bir durumum yok.Bir trafik çekici geldi yola parkeden aracı çekti götürdü.Çekicinin içindeki memur bana da ceza yazmış ara sokakta duruyorum diye.Eskiden bi korna çalardı,bi uyarıda bulunurdular.Memur belki görevini yapıyodur ama yine de vatandaşı bezdirmemek gerek. Devletimiz sağolsun ,artık milletin cebindeki paraya göz dikti maalesef. NAsıl zam yaparım,nasıl daha çok vergi alırım onun derdinde.
Devlet zaten bu paylaşımı yaparak vatandaşın ağzına bir parmak bal sürüyor. halbuki yapmış olduğu paylaşımda aracınızın çekileceği dokuz madde zaten tüm park yasak maddelerini içeriyor ama vatandaş artık öyle her araç Çekilmeyecek diye sistem değişti zannediyor.
Vergi ve cezalar ile ayakta kalmayı hedef edinmiş bir ülkede yaşıyorsak bu tür durumlar bana pekte şaşırtıcı gelmiyor açıkcası. Memurunuzun cebine ceza koçanını koyup gördüğünüz olumsuzlukların cezasını kesin diyen devlet hangi cezanın hakkı ile yazıldığını maalesef kontrolden aciz. Aslında sistemin ana temelinde bu var. Şimdi polis ve jandarma görevli değillerken dahi tamamen şahsi olarak çekemediği bir vatandaşa ceza yazarsa bunun adaletini kim sağlayacak. Elbette kurallara uymayan kişilere cezai müeyyide uygulanmalı ama bunun kontrolu ve yetkisini sadece memurun vicdanına bırakmamalı. Ayrıca şunu belirtmek isterim artık polis veya jandarma bölgesi fark etmeden iki birimde ceza yazma yetkisine sahip. Herşeyden önce çözüm ceza değildir. Esas çözüm eğitim ve bilinçli insan yetiştirmektir. Bugün parayı ne şartlarda kazandığını tahmin bile edemeyen biri için uyarı hakkını memurun kullanmadan sudan şeyler için ceza yazması hoş değildir.
SNE-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Aslında Polis memurlarını da suçlamamak lazım. Onlar da emir kulu. Benim iş yerinin bulunduğu caddede yukarıda belirtilen 1, 2, 6 ve 7. durumlar mevcut olduğu için iki defa Ankara Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulundum. Aylarca hiçbir şey olmadı. İki hafta önce bir gün polis arkadaşlar 2-3 ekip ve 4-5 çekici ile caddeyi boşalttılar, ben de nihayet beni ciddiye aldılar diye sevindim. Meğer öğle yemeği için büyük başlardan biri caddedeki ünlü bir restorana geliyormuş. Onun için boşaltmışlar. Ondan sonra eski tas eski hamam. Bu arada benim iş yeri AKP Genel Merkezine yakın. :-)
Eski işyerimde yemek saatinde sohbet ediyorduk. Laf lafı açtı, dedim ki, "En çok da emniyet şeridini kullananlara dikkat ediyorum,genelde kravatlı, özel sektör çalışanı... Protein ile çocukluk çağında yeterli beslenme (Et, süt, yumurta,balık, vb) sağlanmayınca galiba düşünce yapısıböyle çalışıyor, adam hak yiyor,umurunda değil"... Bir arkadaş da dedi, ki, " Olm, niye öyle diyorsun? Ben de bazen emniyeti kullanıyorum", "Şaka yapıyorsun herhalde, sen okur yazar adamsın, yüksek lisans tahsillisin" filan.. "Hpcam, kimse saygı bana saygı göstermiyor, ben ne göstereceğim?!"... "Pes valla" ve yüzüne,"İnşallah emniyetten gelip önüme kırmaya çalışırken rastlaşmayız" diyebildim... En eğitimli(!) kesimlerin bile yaşadığı bölgeelerdeki park ihlallerini görünce son yıllarda, görgü kuralı, proteinle beslenme, trafik eğitimi eksikliğinden çok, sorunun birbirimize saygı gösterebilme, huzurla yaşayabilme, gibi temel kriterleri algılayış biçimimizin azaldığına, ahlakiı öğretilerimizin sanıyorum farklılaştığına kanaat getirmeye başladım
Kanunu memurun yorumuna açık bırakmayacaksın. kanun net ve anlaşılır olacak. durum kanuna aykırı ise ceza kesilecek değilse memur kafasına göre yorumlayıp ceza kesemeyecek. bunu sağlayabilen ülkelerden biri amerika. en azından bize yansıyan kısmı öyle. adam arkadaşı bile olsa ceza gerekiyorsa basıyor cezayı. İnşallah uygulanabilirlik kısmında bizde bir gün bu seviyeye ulaşırız. coğrafya olarak sanırım kaderimizde bu. herşey dayın varmı ne kadar kodamansına çıkıyor.